Pages

4 Eylül 2011 Pazar


73- Sonra onlara denilecek: "Sizin şirk koştuklarınız nerede?"

74- "Allah'ın dışında (taptıklarınız)." Dediler ki: "Bizi bırakıp-kayboluverdiler. Hayır, biz önceleri (meğer) hiçbir şeye tapar değilmişiz." İşte Allah, kafirleri böyle şaşırtıp-saptırır.

(Mümin Suresi)

Allah Mümin suresinde cehennemdeki insanlarla alakalı bu bilgiyi vermektedir. Peki ne demektir bu?

Şirk koşmak, Allah'ın dışında ilah edinmek demektir. Birşeyi ilah edinmekse sadece önünde bel büküp eğilmek demek değildir.

Örneğin Allah Yunus suresi, 65. ayette "Şüphesiz 'izzet ve gücün' tümü Allah'ındır" buyurur. Bütün güç Allah'a aittir, dolayısıyla Allah'tan başkasına bir güç atfediliyorsa ona ilahlık verilmiş demek olur. Bu kişilere sorulduğunda Allah'a iman ettiklerini ve O'na şirk koşmadıklarını söyleyebilirler. Ama Allah En'am suresi 22 ve 23. ayetlerinde bu kişilerin şöyle söyleyeceğini haber verir:

22- Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?"

23- (Bundan) Sonra onların: "Rabbimiz olan Allah'a andolsun ki, biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri olmadı (kalmadı.)
(En'am Suresi)

Dolayısıyla ortada Allah'a şirk koşulan, fakat önünde bel büküp eğilmedikleri bir putun varlığı aşikar. Peki nedir bu gizli şirkin ilahı?

İşte bu birçok insanın doğrudan ilah yerine koyduğu, birçoğununsa farkında olmadan ilah olarak tapındığı şey: maddedir.

Para, iş, eş, çocuklar, dostlar, evler arabalar vs. Herşey bu gizli şirkin ilahı olabilir. Eğer kişi Allah'ı düşündüğünden daha çok bunlardan birini düşünüyorsa, Allah'ın emirlerinden daha çok onların dediklerini yapıyorsa gizli şirk yaşıyor olabilir.

Birisi kendisine bir iyilik veya kötülük yaptığı zaman bunu Allah'ın değilde o kişinin yaptığını düşünüyorsa bu şirk olur. Çünkü Yunus suresinde bildirildiği gibi "bütün güç Allah'ındır". Dolayısıyla kimsenin kimseye Allah'tan bağımsız birşey yapabilmesi mümkün değildir.

De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler."

Şimdi ayetlerdeki çok önemli bir başka sırra geçelim. Allah Mümin suresi 73 ve En'am suresi 22 de şirk koşanlara "şirk koştuklarınız nerede?" diye sormaktadır. Verilen cevaplar ise çok manidardır:

EN'AM SURESİ 23: (Bundan) Sonra onların: "Rabbimiz olan Allah'a andolsun ki, biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri olmadı (kalmadı.)

Şaşkın bir ifadeyle şirk koşmadıklarından bahsetmekteler. Yani yukarda anlattığım gibi maddeye bakış açılarının şirk olduğundan haberdar değil gibiler. (Tabi ki o an anlıyorlar, ancak yaşadıkları dönemde bunu bilmediklerini söylüyorlar)

MÜMİN SURESİ 74: "Allah'ın dışında (taptıklarınız)." Dediler ki: "Bizi bırakıp-kayboluverdiler. Hayır, biz önceleri (meğer) hiçbir şeye tapar değilmişiz." İşte Allah, kafirleri böyle şaşırtıp-saptırır.

Kaybolmaktan bahsediyorlar. Yani onların görüntüsünün tamamen yok olduğunu anlıyoruz. Ayrıca "biz önceleri meğer HİÇBİR ŞEYE TAPAR DEĞİLMİŞİZ" ifadesi çok önemlidir. Taptıkları şeyin hiçbirşey olduğunu söylüyorlar. Bu ifade ile taptıkları şeyin aslında var olmadığını anladıkları anlaşılıyor.

Madde algı boyutunda vardır, mutlak varlık değildir. Mutlak varlık olmadığı içinde kendisinin hiçbir gücü yoktur. Gölge hükmündedir. Gölge hükmünde bu boş maddeyi gerçek varlık sanarak, Allah'a tercih edenler ise, ahirette maddenin aslında yokluk olduğunu anlayacaklardır.